Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 88

5. Faiz

5.   Faiz

Madde 88 - Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir.

Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz.

I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu:

5 - Faiz

Madde 72 - Bir kimse faiz vermesine mecbur olup da miktarı ne mukavale ile ne de kanun veya örf ve âdet ile muayyen değil ise bu faiz senevi yüzde dokuz hesabiyle tediye olunur. (Mukavele ile faiz meselesinde suiistimalin meni hukuku âmme kanunlarına aittir.)

Not: 3095 sayılı ve 04.12.1984 kabul tarihli “Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun”un 5. maddesinin 2. fıkrası şu şekilde kaleme alınmıştır1:

“Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununda kanuni faiz temerrüt faizi oranlarını belirleyen hükümler uygulanmaz.”

Yine aynı Kanunun “Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse bu ödeme yıllık yüzde dokuz oranı üzerinden yapılır.” şeklindeki 1. maddesi uyarınca metindeki faiz oranı yüzde dokuz olarak zikredilmiştir.

II-) Madde Gerekçesi:

Madde 87 - 818 sayılı Borçlar Kanununun 72 nci maddesini karşılamaktadır.

Tasarının iki fıkradan oluşan 87 nci maddesinde, yasal faiz düzenlenmektedir.

Maddenin birinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanununun 72 nci maddesinde yer verilmeyen, yeni bir hükümdür. Fıkrada, faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranının sözleşmede kararlaştırılmaması durumunda, bu oranın faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği öngörülmektedir. Faiz oranının, zaman içinde sıkça değiştirilebildiği göz önünde tutularak, temel bir kanun olan Türk Borçlar Kanununda sabit bir oranın belirtilmesi uygun görülmemiştir.

Maddenin ikinci fıkrasında, sözleşmede kararlaştırılacak yıllık faiz oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamayacağı öngörülerek, bu emredici hükümle, uygulamada örnekleri sıkça görülen olağanüstü faiz oranları karşısında, borçluların korunması amaçlanmıştır.

III-) Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu:

1-) OR:

5. Zinse

Art. 73

1 Geht die Schuldpflicht auf Zahlung von Zinsen und ist deren Höhe weder durch Vertrag noch durch Gesetz oder Übung bestimmt, so sind Zinse zu fünf vom Hundert für das Jahr zu bezahlen.

2 Dem öffentlichen Rechte bleibt es vorbehalten, Bestimmungen gegen Missbräuche im Zinswesen aufzustellen.

2-) CO:

5. Intérêts

Art. 73

1 Celui qui doit des intérêts dont le taux n’est fixé ni par la convention, ni par la loi ou l’usage, les acquitte au taux annuel de 5 %.

2 La répression des abus en matière d’intérêt conventionnel est réservée au droit public.

IV-) Yargı Kararları:

1-) YİBK, T: 03.03.1943, E: 49, K: 12:

Borçlar Kanununun 72 nci maddesinin son fıkrası mucibince âmme kanunlarından madut ve hükmü tamamen mahfuz bulunan murabaha nizamnamesinin ödünç para verme işleriyle meşgul olanlar hakkındaki 2279 sayılı kanunun mer’iyete girmesiyle mülga olup olmadığı hususu ihtilâfa esas ve mevzu teşkil etmektedir. Mezkûr 2279 sayılı kanunun ödünç para verme işlerini itiyat eden hakikî ve hükmî şahıslar hakkında mabihüttatbik olacağı ve bunların muamelelerinde faiz miktarının yüzde on ikiye çıkarıldığı ve daha sonra 8, ½ ye indirildiği bu kanunun 1 ve 9 uncu ve onu muaddil 3399 sayılı kanunun birinci maddelerinde zikir ve tasrih olunmuş ve muahhar hususi kanunun mukaddem umumî kanunu büsbütün ilga etmeyip ancak takyit ve tashih edeceğinden yukarıda beyan olunduğu veçhile münhasıran bir zümre hakkındaki işbu hususi kanun umumî mahiyeti haiz murabaha nizamnamesinin yalnız faiz miktarına müteallik hükmünü tadil edip diğer maddeleri, mer’iyetini olduğu gibi muhafaza etmekte bulunmuş ve binaenaleyh murabaha nizamnamesinin faiz miktarından maada yani faizin ana paranın bir mislini geçmeyeceği ve bazı istisnalar hariç; ikrazata faizi mürekkep yürütülemiyeceği ve hesap kesildikten sonra verilen fahiş faizlerin geri alınamıyacağı gibi hükümleri tadilden masun kalmış olmasına binaen bahsi geçen 2279 ve 3399 numaralı kanunlarla murabaha nizamnamesinin tamamı ilga edilmemiş ve ancak faiz miktarına mütedair hükmünün tadile uğramış olması lâzımgeldiğine karar verildi. (RG. 17.07.1943; S: 5458).

Not: Karara konu olan Murabaha Nizamnamesi 3095 sayılı ve 04.12.1984 tarihli Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 5. maddesinin 1. fıkrası ile yürürlükten kaldırılmıştır (RG. 19.12.1984; S: 18610).

2-) YİBK, T: 12.02.1941, E: 5, K: 4: 

Zikr ve izah olunan mucip sebeplere binaen, terekenin iflâs kaidesine tevfikan tasfiyesi hali müstesna olmak üzere, borçlunun ölümiyle faizin münkati olmıyacağına ekseriyetle karar verildi. (RG. 11.04.1941; S: 4782).

3-) Y. 6. HD, T: 27.09.2021, E: 2021/1617, K: 2021/396:

“… Davacı vekili, müflis şirketin kullanmış olduğu ticari kredi nedeniyle temerrüde düştüğünü, temerrüt nedeniyle ihtarname gönderilerek hesabın kat edildiğini buna rağmen alacağın müflis tarafından ödenmemiş olması sebebiyle iflas masasına kayıt kabul talebinde bulunduklarını ancak talebin kısmen kabul edildiğini öne sürerek reddedilen tutarın da iflas masasına kayıt ve kabulünü talep etmiştir.

Davalı vekili, alacak yargılamayı gerektirdiğinden başvurunun reddedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, … faiz konusunda TBK’nın 120. maddesinde düzenlenen sınırlamaların dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle … TL’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava tarihinden sonra 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 Sayılı Kanunu’nun 7. maddesinde, "Türk Borçlar Kanunu’nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır. " hükmüne yer verilmiştir.

Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmıştır.

Ticari işler bakımından TBK’nın 120/2. maddesinin somut olayda uygulanıp uygulanamayacağının tartışılması gerekmektedir. Bir görüşe göre, TBK’nın 88/2 ve 120/2. maddesiyle getirilen sınırlama borçlu tacirler lehine de uygulanabilecek emredici bir düzenlemedir. Maddenin gerekçesinde ayrım yapmadan borçluların korunmasından söz edildiğine göre tacirlerin de aşırı faizlere karşı korunması ihtiyacı vardır. 6098 Sayılı TBK’nın 88 ve 120. maddelerindeki hükümlerin uygulanmasında kişi bakımından sınırlama yapılmamıştır. … 6098 Sayılı TBK’nın 646. maddesine göre "TBK" 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Beşinci Kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır. 6102 Sayılı TTK’nın 1. maddesi kanunun uygulama alanını belirtmektedir. Hükme göre TTK, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu iki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde ticari işlerde de anapara faizi ve temerrüt faizi oranı ile ilgili 6098 Sayılı TBK’nın 88 ve 120. maddelerinde düzenlenen sınırlamaların uygulanması gerektiği sonucuna varılmalıdır.

Diğer görüşe göre, 6098 Sayılı TBK’nın 88 ve 120. maddelerindeki faizle ilgili sınırlama tacirlerin ticari işleri hakkında uygulanmaz. Zira, aynı tarihte yürürlüğe giren 6102 Sayılı TBK’nın 8/1. maddesi hükmüne göre "ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir." 6102 Sayılı TTK’nın 8/3. maddesinde tüketicinin korunmasına ilişkin hükümler saklı tutulmuştur. Bu nedenle sadece tüketiciler hakkında uygulanacak 4077 Sayılı Kanundaki düzenleme ile getirilen sınırlar uygulanır. Başkaca bir istisna getirilmemiştir. … TTK’nın ticari işler açısından özel hüküm niteliğinde olduğu kabul edilirse faizle ilgili TBK’daki sınırlamalar ticari işlere uygulanmayacaktır. Aynı Kanun’un 9. maddesinde, ticari işlerde; kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Anılan Yasa hükmünde sözü edilen ilgili mevzuat olarak 3095 Sayılı Kanun hükümlerinin amaçlandığının ve 6102 Sayılı TTK’nın 8. ve 9. maddelerinin ticari işler bakımından özel hüküm niteliğinde olduğundan ticari işlerde bu hükümlerin uygulanması gerektiğinin, başka bir anlatımla 6098 Sayılı TBK’nın anapara faizi ile ilgili 88. ve temerrüt faizi ile ilgili 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağının kabulü gerekir.

Dairemizin uygulaması Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve (kapatılan) Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 11.07.2013 tarih ve 2515 E, 4858 K. sayılı ilamında olduğu gibi 6098 Sayılı TBK’nın 88/2. ve 120/2. maddesinde düzenlenen temerrüt faizi ile ilgili sınırlamanın ticari işlerde uygulanamayacağı yönünde olup, mahkemece aksi düşüncelerle karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. …”

Not: Kararda geçen 4077 sayılı mülga Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 86 uyarınca yürürlükten kaldırılmıştır.

V-) Yararlanılabilecek Monografiler:

Murat Aydoğdu, Serkan Ayan; Türk Borçlar ve Türk Ticaret Hukuku’nda Yer Alan Faiz İle İlgili Düzenlemelerin Değerlendirilmesi, Ankara, 2014.

Alper Çağlar Koyuncu; Ticari İşlerde Faiz, Ankara, 2017.

Zeynep Şeyma Ceylan; Para Borçlarının İfasında Faiz, İstanbul, 2020.


1   RG. 19.12.1984; S: 18610.

 

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X